- açıkta
- adv. in the open, out
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
açıkta bırakmak — 1) iş ve görev vermemek 2) yersiz yurtsuz bırakmak 3) birkaç kişiye birlikte sağlanan bir iyilikten içlerinden birini yararlandırmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıkta kalmak (veya olmak) — 1) iş ve görev bulamamak 2) yersiz yurtsuz kalmak 3) birkaç kişinin birlikte eriştiği bir iyilikten yararlanamamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurt ağzı bağlamak — açıkta kalan hayvanların kurt tarafından boğulmasını önleme inancıyla çeşitli uygulamalar yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ALÂNÎ — Açıkta, meydanda, herkesin gözü önünde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CEHRE — Açıkta ve belli olan şeyler. * Pamuk ve ipek sarılan masura … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TECRİD — Açıkta bırakmak. * Yalnız başına bırakmak. Tek başına hapsetmek. * Dünya alâkalarını kalpten çıkarıp Allah a (C.C.) yönelmek. * Edb: Bir şairin kendini mücerred bir şahıs, yâni ayrı bir adam farzederek ona hitabetmesi. * Soyma, soyulma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ay dedeye misafir olmak — gece açıkta yatmak, geceyi açıkta geçirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
işporta — is., İt. sporta 1) Gezici satıcıların mallarını koymaya yarayan yayvan sepet veya bu işi gören, ona benzer araç, sergi 2) Açıkta yapılan satış Birleşik Sözler işporta malı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller işportaya düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kotra — 1. is., den., Fr. cotre Çoğunlukla bir direkli, randası olan, ince gövdeli yelkenli Açıkta demir atmış kotrayı görüyor musun? F. R. Atay 2. is. Irmak ve göl ağızlarında kurulan ve ince kazıklarla kamışlardan yapılma dalyan … Çağatay Osmanlı Sözlük